Türkiye’de CRIF grubu bünyesinde yer alan, çözüm ve hizmetleri CRIF tarafından Türkiye pazarına sunulan Dun & Bradstreet’in 2020- 2022 yılları iflas verilerini içeren “Küresel İflas Raporu” açıklandı
. Dun & Bradstreet Worldwide Network (WWN) üyeleri tarafından derlenen 48 ülkenin iflas verilerini içeren rapor, enflasyonda yaşanan artışa karşın ülkelerin 2022’de para politikalarında sıkılaştırmaya gitmesi ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı şokun küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve iflasların artmasına neden olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, 2022’de bir önceki yıla kıyasla küresel anlamda şirket iflaslarında artış yaşandı. İncelenen ülkelerin yüzde 60’ında şirket iflaslarında artış yaşandığı belirtildi.
Endonezya ilk sırada
COVID-19 sürecinde ülkelerin izledikleri mali ve parasal destekleme politikalarıyla işletmelerin ayakta kalmalarını sağladıklarının vurgulandığı raporda, “COVID-19 döneminde hükümetler ve merkez bankaları sağladıkları destek paketleri, şirket iflaslarının beklentilerin aksine yapay olarak düşük kalmasını sağladı. İzlenen gevşek maliye ve para politikalarıyla sağlanan destekler ve düşük maliyetli likiditeye erişim, işletmelerin bu süreçte ayakta kalmalarını sağladı. COVID-19’un sona ermesinin ardından söz konusu desteklerin ortadan kalkmasıyla tablo değişmeye başladı.
Desteklerin ortadan kalkmasının ardından küresel enflasyon karşısında devreye giren sıkı para politikaları ve Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla enerji, emtia ve gıda gibi hammadde fiyatlarında yaşanan şokların da etkisiyle Dun & Bradstreet tarafından izlenen 48 ülkenin, 5’te 3’ünde (yüzde 60) 2022’de şirket iflaslarında artış yaşandığı görüldü. Yani iflas veri raporlamasının yapıldığı 48 ülkeden 29’unda 2022 yılında şirket iflaslarında bir önceki yıla göre artış yaşandı” denildi. Raporda 13 ülkede ise son 10 yılın en yüksek iflas başvurularının gerçekleştiğine dikkat çekildi.
Rapora göre, 2022’de Avrupa’da şirket iflaslarında, 2015 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşıldı. Avusturya, Fransa, İngiltere’de şirket iflaslarının 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 50 arttığına dikkat çekilen Rapor’da, Belçika, Polonya, Ukrayna ve Avusturalya’da ise aynı dönemde iflaslardaki artışın yüzde 30’ları aştığı belirtildi. 2022 yılında izlenen 48 ülke arasında şirket iflaslarında en fazla artışın Endonezya’da gerçekleştiğini ortaya koyan Rapor’a göre, Endonezya’da 2022’de bir önceki yıla göre şirket iflaslarında yüzde 104 artış yaşandı.
2022 yılında bir önceki yıla göre şirket iflaslarının İsviçre’de yüzde 27, Çin’de yüzde 23, İspanya’da 21, Vietnam’da yüzde 17, Kanada’da yüzde 13 ve Yunanistan’da yüzde 11 ile yüzde 10.8 olan küresel ortalamanın üzerine çıktığına dikkat çekildi.
Türkiye’de azaldı
Dun & Bradstreet COO’su Julian Prower, Küresel İflas Raporu’na yazdığı önsözde, 2023’te küresel ekonomik büyümenin asimetrik olacağını öngördüğünü belirtiyor.
Prower, bu dönemde şirketlere, ekonomik döngüsünü etkin bir şekilde devam ettirebilmek için; tedarikçileri, satıcıları ve müşterileri dahil kurumsal yapılarını bütünüyle güçlendirmeleri ve daha proaktif bir yaklaşım sergilemeleri gerektiği önerisinde bulunuyor. Prower, ekonomilerde dalgalanmaların yaşanacağı bu dönemde, kredi risklerini azaltmak için kredi yönetiminin temel prensiplerine dönmenin şirketlere fazlasıyla destek sağlayacağının altını çiziyor. Prower, “2022’de fon miktarındaki küresel düşüşün; teknoloji, finans ve tüketim gibi sektörlerdeki şirketlere yönelik fonlamada sıkıntılara yol açabilir.
Bu durum bu yılın başlarında yaşanan büyük bankaların çöküşleriyle koşulları daha da zorlaştırabilir ve iflaslarda artışa neden olabilir” diye konuştu. Öte yandan CRIF Türkiye’nin, Ticaret Sicil kaydı verileri üzerinden yaptığı detaylı analizler, Türkiye’de 2022’de şirket iflaslarının bir önceki yıla göre yüzde 20 civarında azaldığını ortaya koydu. 2021’de Türkiye’de 584 şirket iflas ederken, 2022 yılında iflas eden şirket sayısı 467 oldu.
Zincirleme nedenler “iflasları artıracak”
Dun & Bradstreet Başekonomisti Dr. Arun Sing, Küresel İflas Raporu için yaptığı değerlendirmede, küresel enflasyon seviyeleri nedeniyle faizlerin yüksek seyrini sürdüreceğine dikkat çekti. Zincirleme nedenlerin altını çizen Sing şöyle devam etti; “Yüksek faiz oranları, piyasalardaki düşük likide ile birlikte daha yüksek borçlanma maliyetleri ve nakit akışı yönetiminde zorluklar doğurabilir. Ayrıca jeopolitik riskler nedeniyle enerji fiyatlarının artması Avrupa’da mali baskıya neden olacaktır. Tüm bu faktörler, ülkelere ve sektörler göre farklılık gösterse de 2023 yılında iflaslarda artışa neden olacaktır.”