23 Şubat 2025

alanya haber sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

HÜDA PAR’dan suç duyurusunda bulanan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne cevap

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı, 15-16 Şubat'ta "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" ile ilgili suç duyurusunda bulunan Atatürkçü Düşünce Derneği'ne cevap verdi. Açıklamada, "Çalıştayımızda bölücülük de yoktur, hakaret de yoktur! Ama gerçekler vardır ve gerçekler, Kemalist statükoyu rahatsız etmiştir." denildi.

Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı HÜDA PAR’dan Yanıt Aldı

15-16 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’nın yankıları sürüyor. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin soruşturma talebi üzerine HÜDA PAR’dan cevap geldi. HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Çalıştayda Mustafa Kemal veya herhangi bir kişiye hakaret edilmedi. Şahısların gündemde olmadığını ve hakareti meşru bir yol olarak kabul etmediklerini” vurguladı.

“ÇALIŞTAYIMIZDA BÖLÜCÜLÜK VE HAKARET YOK”

Diyarbakır’da gerçekleşen Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’nın barışçıl, sivil ve meşru bir platform olduğuna dikkat çeken açıklamada, “Kürt meselesini hakikat temelinde, hukuki ve insani boyutlarıyla ele aldık. Ancak, Kemalist vesayetin kalıntıları ve ulus devletçi refleksleriyle hareket eden bazı çevreler, asılsız suçlamalarla tartışmayı engellemeye çalıştılar. Tekrar belirtmek gerekirse, çalıştayımızda ne bölücülük ne de hakaret bulunmaktadır. Ancak gerçekler ortadadır ve bu gerçekler, Kemalist statükoyu rahatsız etmiştir.”

ADD’nin suç duyurusuna cevap

ANAYASA’YI İHLAL (TCK M. 309) SUÇLAMASI:

Anayasa’yı ihlal suçunun ancak cebir ve şiddetle işlenebileceğine değinilerek, “Kürt meselesini sivil siyaset zemininde meşru yollarla konuşmak mı suç, yoksa 100 yıldır inkâr ve asimilasyon politikalarını dayatmak mı? Bu zihniyet, Kürtlerin haklarını sadece şiddetle talep etmelerini istiyor, barışçıl yaklaşımı tehdit olarak algılıyor!” denildi.

HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK (TCK M. 216) SUÇLAMASI:

“Türkler ve Kürtler kardeştir” sözüne rağmen, bazı çevrelerin tek tipleştirmeye odaklandığı belirtilerek, “Ülkede halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenler kim? Kürt diliyle eğitimi yasaklayanlar mı, Kürt kimliğini reddedenler mi?” ifadelerine yer verildi.

KANUNLARA UYMAMAYA TAHRİK (TCK M. 217) SUÇLAMASI:

“Kanunlara uymamak” yerine evrensel hukuka, değerlerimize ve medeniyet anlayışımıza aykırı kanunların sorgulanmasının teşvik edildiği belirtilerek, “Hukuksuzluk kanunlaştırılabilir ancak meşrulaştırılamaz. Kemalizm’in şekillendirdiği hukuk anlayışı, toplumu baskı altında tutan bir ideolojik araçtır. Kemalist vesayetin anayasal ve yasal düzenlemeleri değişmeden adalet sağlanamaz!” denildi.

MUSTAFA KEMAL’E HAKARET (5816 SAYILI KANUN) SUÇLAMASI:

“Çalıştayda Mustafa Kemal veya herhangi bir kişiye hakaret edilmedi. Şahısların gündemde olmadığını ve hakaretin kabul edilemeyeceğini” vurgulayan açıklamada, “Ancak Kemalizm eleştirildi. Çünkü Kemalizm, halkları yok sayan, tek dili, tek kimliği, tek ideolojiyi dayatan despotik bir anlayıştır. Darbelerin, yasakların ve asimilasyonun temeli Kemalist ideolojidir. Kemalizm eleştirilemez bir tabu değil, yüzleşilmesi gereken bir vesayet mekanizmasıdır.” ifadelerine yer verildi.

“Hakikatin Tarafında Olmaya Devam Edeceğiz”

Açıklamada, “Gerçekleri dile getirmeye çalışanlar susturulmaya çalışılırken, hukuksuzluğa karşı durulduğunda suç işleniyor denmektedir. Ancak susmayacağız! Kürt meselesini çözmek isteyen değil, statükoyu korumak isteyenler sorunun asıl kaynağıdır.” denildi. “Çalıştayımıza yönelik saldırılar, farklı kimlikleri inkâr eden anlayışın hâlâ var olduğunu göstermektedir. Ancak bu zihniyet zayıflamakta ve er ya da geç yok olacaktır! Biz, hakikatin yanında olmaya devam edeceğiz. Ne tek tip ulus devlet anlayışına ne de hukuk dışı dayatmalara boyun eğmeyeceğiz!” açıklamalarına yer verildi.